26 Mart 2009 Perşembe

Önsöz/Kaynakçalar/Teşekkürler

İLK ÖNSÖZ

Hiçbir şeyin yoktan var edilemeyeceği, günümüzde artık bilinen bir gerçeklik. Bir roman, bir şiir, bir öykü, bir makale, bir mimari yapıt da yoktan var edilemez. Her yapıt, insanlığın bilgi birikiminin, bilgi paylaşımının bir parçasıdır.
İnsanlığın bilgi birikimi, bilgi paylaşımı, yardımlaşma, dayanışma olmasaydı, günümüzdeki en ünlü ressamlar ölümsüz tablolarından hiçbirini yapabilirler miydi? En ünlü şairler bir tek dize yazabilirler miydi?
Bu nedenle özellikle yurdumun güzel insanları öğretmenlerime, Türkçenin birer bilgi, emek, tutku, sabır anıtı niteliğindeki yapıtlarından yararlandığım değerli bilimci-sözlük yazarı Ali Püsküllüoğlu, Mustafa Nihat Özön, Memet Fuat, Mehmet H. Doğan, Sabit Kemal Bayıldıran, Namdar Rahmi Karatay, Ahmet Beserek, Mehmet Akif Ersoy, Kemal Gariboğlu, Prof. Daniel Mornet, Prof. Dr. Orhan Hançerlioğlu’na, barışçı-yürekli araştırmacı, gazeteci, eleştirmeci, yazar ve ozanlara teşekkür ederim.
Koşullarım elverdiğince yüreğimin bütün sıcaklığıyla özen gösterdiğim bu yapıtı, güzel Türkçemizin etkileyici ve düzgün geliştirilmesi, yetkinleştirilmesi konusunda katkısı olması beklentisiyle çocuklarıma, öğrencilerime ve Türkçe konuşan, Türkçe yazan, Türkçe düşünen insanlara, dünyanın bütün çocuklarına sunma sevincimi, en içten duygularla paylaşan iyi yürekli insanlara teşekkür ederim.
Kitabımın yayımını üstlenen değerli yazın emekçilerine, kitabın yazımı bitinceye değin geceli gündüzlü göstermiş olduğu sabır ve hoşgörüden ötürü sevgili eşim Semra’ya ve değerli okurlara ayrıca teşekkür ederim.
Türkçedeki kimi sorunlarla ilgili çözüm önerileri konusunda bütünüyle bir bilgim yok. Ancak, ana dili Türkçe bir eğitimci olarak, Türkçedeki kimi küçük sorunlar beni de ister istemez düşündürüyor.
Düzeltme iminin kullanıldığı ve kullanılmaması gerektiği yerler konusundaki kurallara göre düzeltme imi, bilindiği gibi;
1. Türkçede, kimi sözcüklerin a ve u ünlülerinin ince söylenmesi gerektiğini belirtmek için yazıda kullanılıyor. Bkz. Bu kitapta, Düzeltme İminin Kullanıldığı Yerler: a), b), c). Ayrıca bkz. Yazım Kılavuzu, Ali Püsküllüoğlu, Arkadaş Yayınevi 5. Baskı, Ankara, Mayıs 2004.
2. Yine aynı dil kökenlerinden (Arapça ve Farsçadan) Türkçeye gelmiş kimi sözcüklerin Türkçe yazımında düzeltme imi ve “nispet i’si” de denilen i ünlüsünün bundan sonra (günümüzde) kullanılması kural dışı sayılıyor. Bkz. Bu kitapta, Düzeltme İminin Kullanılmadığı Yerler: a), b). Bkz. Ali Püsküllüoğlu, agy.
Türkçe yazımında düzeltme iminin ve “nispet i’si” de denilen i ünlüsünün Osmanlıca Türkçe Sözlüklerde öteden beri kullanıldığı görülmektedir. Bkz. Osmanlıca Türkçe Sözlük, Mustafa Nihat Özön, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Ağustos 1971. Öte yandan kimi sözcüklerde düzeltme imi ve “nispet i’si” kullanılması günümüz Türkçesinde kural dışı sayılıyor.
Düzeltme iminin, Türkçedeki kimi yabancı sözcüklerin kalın ünlüleriyle birlikte bulunan k, g harflerinin ince okunmasını belirtmekten başka Türkçeye kattığı dilsel bir değer var mı? Kimi yabancı sözcüklerde bulunan, ince okunması gereken k, g harfleri düzeltme imi olmaksızın, ince okunamaz mı?
Ayrıca, eskiden kimi yabancı sözcüklerde kullanılagelmiş olan düzeltme iminin ve “nispet i’si” nin günümüz Türkçesinde artık kullanılmadığı durumda da o tür sözcüklerin, ince okunduğu bilinmektedir.
Yazıda anlamsız, gereksiz bir yanılma oluşturan düzeltme imi Türkçeden silindiğinde, Türkçe, düzeltme iminden başka ne yitirir ki?
Türkçenin yetkinleştirilmesi, geliştirilmesi Türkçe kimi eklerin yabancı sözcük kök ya da gövdesine eklenmesiyle ya da kimi yabancı eklerin Türkçe sözcük kök ya da gövdesine getirilmesiyle, ‘uydurmasyon’ sözcüğü benzeri sözcükler türetmenin, yakıştırmanın, uyarlamanın ötesinde, yeni Öz Türkçe sözcük ve sözcük kökleri yaratılmasına bağlıdır. Bu da doğal olarak, insan yaşamının her dalında evrensel, doğru dürüst bilimsel inceleme ve araştırma çabamızın, sanatsal yaratıcılığımızın geliştirilmesini, yeni bilimsel araştırmalar ve teknolojik buluşlar yapmamızı zorunlu kılmaktadır.
Öz Türkçe kökler Türkçenin temelidir. Köksüz, hiçbir dil zenginleştirilemez. Bir dilin yapı taşları olan yapım ekleri, çekim ekleri ya da çatı ekleri o dilin temelini oluşturan öz kök olmadan dilsel hiçbir değer taşımaz.
Türkçe, ancak yeni Öz Türkçe kök sözcükler oluşturulmasıyla zenginleşebilir. Öz Türkçe yeni kök sözcüklerin oluşması da ancak evrensel nitelikli ulusal çabayla, bilim, sanat, teknoloji ve kültür alanında gerçekleştirilebilecek gelişimle sağlanabilir.
Düşünceyi, yaratıcılığı engelleyen, öz olarak kendisini geliştiremeyen insanın kendisi de dili de gelişemez.

Eylül 2008, Karataş - Adana
Erdoğan Bakar







Uydurmasyon, argoda ad ve sıfat, (Türkçe “uydurma” sözcüğüne Fransızca “tion” sonekinin Türkçe söyleniş biçimiyle getirilmesi yoluyla oluşturulmuş yakıştırma bir sözcük; söz, haber, olay vb. için) gerçek olmayan, uydurulmuş olan vb. anlamındadır. Ali Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük, 7. Baskı, Ankara, Mayıs 2004, Arkadaş Yayınevi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder