19 Eylül 2009 Cumartesi

5 Nisan 2009 Pazar

Linkler:

http://www.antoloji.com
http://erdoganbakar.blogspot.com/Erdoğan Bakar Yazma Sanatı
http://erdogan_bakar.blogspot.com/Türk Mitolojisi
http://siir.delisiyiz.com/
http://Şairler Birliği/Kalpten Kaleme/
http://Şiir Akademisi/
http://www.edebiyatdefteri.com

Hoş geldiniz!

Barışın, bilimin, bilimsel demokrasinin, sevginin ve sanatın egemen olduğu bir ülke, bir yaşam için: Barışla, bilimle, sevgiyle, sanatla kalınız. Sevgilerimle...
Erdoğan Bakar

4 Nisan 2009 Cumartesi

Bu Kitap İçin Son Söz

Bu Kitap İçin Son Söz:

Her yapıtın, yanlışları ve en azından bir eksiği olabilir.
Yazma sanatı ya da kompozisyon bilgileri de sadece bu kitaptaki bilgilerle sınırlı değil. Ayrıca, konularla ilgili daha çok bilgi edinmek için tek bir kaynağa, tek bir görüş açısına bağlı kalmamak gerekir.
Çok gezenler, çok yaşayanlar değil çok okuyan ama okuduğu şeyleri, düşünceleri bilim yöntemi ile bilimin süzgecinden geçirenler bilir.
Bu yargımı bir yönüyle -yakın anlamıyla- vurgulayan bir atasözümüzü değiştirerek şu şekilde söylersem, sanırım hiçbir sakıncası olmayacaktır:
Sel (öznel bilgi) gider, kum (bilimsel bilgi) kalır.
Barışın, bilimin, bilimsel demokrasinin, sevginin ve sanatın egemen olduğu bir ülke, bir yaşam için: Barışla, bilimle, sevgiyle, sanatla kalınız.
Teşekkürlerimle... 29 Aralık 2008
Erdoğan Bakar

26 Mart 2009 Perşembe

Sözlerim/Özdeyişlerim

Yazılan her özgün kitap yaratıcılığın yazılı bir belgesidir.
Okunan her kitap ise yaratıcılığa doğru atılan bir adım olmalıdır.
ERDOĞAN BAKAR

İnsan, ürettikçe gelişir, güzelleşir ve ölümsüzleşir.
ERDOĞAN BAKAR

Düşünceyi, yaratıcılığı engelleyen,
öz olarak
kendisini geliştiremeyen insanın
dili de kendisi de
gelişemez.

ERDOĞAN BAKAR

En değerli toplumsal hazine ve
en büyük güç
tarihsel, eytişimsel bilim yöntemiyle elde edilen
toplumsal evrensel bilgidir.

ERDOĞAN BAKAR

Sunu

Koşullarım elverdiğince
yüreğimin bütün sıcaklığıyla
özen gösterdiğim bu yapıt,
güzel Türkçemizin etkileyici ve düzgün
geliştirilmesinde, yetkinleştirilmesinde
bir katkısı olması beklentisiyle
çocuklarıma, öğrencilerime...
Türkçe konuşan,
Türkçe yazan,
Türkçe düşünen insanlara...
Sorumluluktan kaçınmayan
ülkemin ve dünya çocuklarının
yaratıcı, üretken, onurlu ellerine...




Nasıl ki, bir ulusun gelişimi için ortak bir dil,
ortak bir felsefe, ortak bir ideoloji, ortak bir irade gerekliyse
insanlığın gelişimi için de
ortak bir bilimsel felsefe, ortak bir ideoloji,
ortak bir irade, ortak bir dil gereklidir.

İnsanlığın gelişimini ve insanların birlikte
“barış içinde, tertemiz tek dünya, tek rüya” hayallerini
gerçekleştirebilmelerini sağlayacak ortak dil;
dünyadaki yönetimsel baskı ve teröre dayalı,
yıkıcı ekonomik hesaplaşmalardan üzünç ve utanç duyan
insan yüreğinin anladığı dildir.
Bu dil; insan ve doğa sevgisinden beslenen
bilim ve sanat dilidir.
Bu dil; gerçek demokrasi, hukuk, barış ve sevgi dilidir.



Okumak,
okuduğunu anlamak;
düşünceler arasında
eytişimsel, tarihsel bağlantılar kurabilmek;
doğruyu, yanlışı ayırt edebilmek,
edinilen bilgileri, duygulara yenilmeden düzenleyebilmek;
barış içinde onurluca yaşanılabilecek
bir yaşam biçimi oluşturabilmektir.
Bu anlamda, bu amaçla okumaktan başkası:
Ya kötülük etmek için okumak
ya da boşa okumaktır.

ERDOĞAN BAKAR

Önsöz/Kaynakçalar/Teşekkürler

İLK ÖNSÖZ

Hiçbir şeyin yoktan var edilemeyeceği, günümüzde artık bilinen bir gerçeklik. Bir roman, bir şiir, bir öykü, bir makale, bir mimari yapıt da yoktan var edilemez. Her yapıt, insanlığın bilgi birikiminin, bilgi paylaşımının bir parçasıdır.
İnsanlığın bilgi birikimi, bilgi paylaşımı, yardımlaşma, dayanışma olmasaydı, günümüzdeki en ünlü ressamlar ölümsüz tablolarından hiçbirini yapabilirler miydi? En ünlü şairler bir tek dize yazabilirler miydi?
Bu nedenle özellikle yurdumun güzel insanları öğretmenlerime, Türkçenin birer bilgi, emek, tutku, sabır anıtı niteliğindeki yapıtlarından yararlandığım değerli bilimci-sözlük yazarı Ali Püsküllüoğlu, Mustafa Nihat Özön, Memet Fuat, Mehmet H. Doğan, Sabit Kemal Bayıldıran, Namdar Rahmi Karatay, Ahmet Beserek, Mehmet Akif Ersoy, Kemal Gariboğlu, Prof. Daniel Mornet, Prof. Dr. Orhan Hançerlioğlu’na, barışçı-yürekli araştırmacı, gazeteci, eleştirmeci, yazar ve ozanlara teşekkür ederim.
Koşullarım elverdiğince yüreğimin bütün sıcaklığıyla özen gösterdiğim bu yapıtı, güzel Türkçemizin etkileyici ve düzgün geliştirilmesi, yetkinleştirilmesi konusunda katkısı olması beklentisiyle çocuklarıma, öğrencilerime ve Türkçe konuşan, Türkçe yazan, Türkçe düşünen insanlara, dünyanın bütün çocuklarına sunma sevincimi, en içten duygularla paylaşan iyi yürekli insanlara teşekkür ederim.
Kitabımın yayımını üstlenen değerli yazın emekçilerine, kitabın yazımı bitinceye değin geceli gündüzlü göstermiş olduğu sabır ve hoşgörüden ötürü sevgili eşim Semra’ya ve değerli okurlara ayrıca teşekkür ederim.
Türkçedeki kimi sorunlarla ilgili çözüm önerileri konusunda bütünüyle bir bilgim yok. Ancak, ana dili Türkçe bir eğitimci olarak, Türkçedeki kimi küçük sorunlar beni de ister istemez düşündürüyor.
Düzeltme iminin kullanıldığı ve kullanılmaması gerektiği yerler konusundaki kurallara göre düzeltme imi, bilindiği gibi;
1. Türkçede, kimi sözcüklerin a ve u ünlülerinin ince söylenmesi gerektiğini belirtmek için yazıda kullanılıyor. Bkz. Bu kitapta, Düzeltme İminin Kullanıldığı Yerler: a), b), c). Ayrıca bkz. Yazım Kılavuzu, Ali Püsküllüoğlu, Arkadaş Yayınevi 5. Baskı, Ankara, Mayıs 2004.
2. Yine aynı dil kökenlerinden (Arapça ve Farsçadan) Türkçeye gelmiş kimi sözcüklerin Türkçe yazımında düzeltme imi ve “nispet i’si” de denilen i ünlüsünün bundan sonra (günümüzde) kullanılması kural dışı sayılıyor. Bkz. Bu kitapta, Düzeltme İminin Kullanılmadığı Yerler: a), b). Bkz. Ali Püsküllüoğlu, agy.
Türkçe yazımında düzeltme iminin ve “nispet i’si” de denilen i ünlüsünün Osmanlıca Türkçe Sözlüklerde öteden beri kullanıldığı görülmektedir. Bkz. Osmanlıca Türkçe Sözlük, Mustafa Nihat Özön, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Ağustos 1971. Öte yandan kimi sözcüklerde düzeltme imi ve “nispet i’si” kullanılması günümüz Türkçesinde kural dışı sayılıyor.
Düzeltme iminin, Türkçedeki kimi yabancı sözcüklerin kalın ünlüleriyle birlikte bulunan k, g harflerinin ince okunmasını belirtmekten başka Türkçeye kattığı dilsel bir değer var mı? Kimi yabancı sözcüklerde bulunan, ince okunması gereken k, g harfleri düzeltme imi olmaksızın, ince okunamaz mı?
Ayrıca, eskiden kimi yabancı sözcüklerde kullanılagelmiş olan düzeltme iminin ve “nispet i’si” nin günümüz Türkçesinde artık kullanılmadığı durumda da o tür sözcüklerin, ince okunduğu bilinmektedir.
Yazıda anlamsız, gereksiz bir yanılma oluşturan düzeltme imi Türkçeden silindiğinde, Türkçe, düzeltme iminden başka ne yitirir ki?
Türkçenin yetkinleştirilmesi, geliştirilmesi Türkçe kimi eklerin yabancı sözcük kök ya da gövdesine eklenmesiyle ya da kimi yabancı eklerin Türkçe sözcük kök ya da gövdesine getirilmesiyle, ‘uydurmasyon’ sözcüğü benzeri sözcükler türetmenin, yakıştırmanın, uyarlamanın ötesinde, yeni Öz Türkçe sözcük ve sözcük kökleri yaratılmasına bağlıdır. Bu da doğal olarak, insan yaşamının her dalında evrensel, doğru dürüst bilimsel inceleme ve araştırma çabamızın, sanatsal yaratıcılığımızın geliştirilmesini, yeni bilimsel araştırmalar ve teknolojik buluşlar yapmamızı zorunlu kılmaktadır.
Öz Türkçe kökler Türkçenin temelidir. Köksüz, hiçbir dil zenginleştirilemez. Bir dilin yapı taşları olan yapım ekleri, çekim ekleri ya da çatı ekleri o dilin temelini oluşturan öz kök olmadan dilsel hiçbir değer taşımaz.
Türkçe, ancak yeni Öz Türkçe kök sözcükler oluşturulmasıyla zenginleşebilir. Öz Türkçe yeni kök sözcüklerin oluşması da ancak evrensel nitelikli ulusal çabayla, bilim, sanat, teknoloji ve kültür alanında gerçekleştirilebilecek gelişimle sağlanabilir.
Düşünceyi, yaratıcılığı engelleyen, öz olarak kendisini geliştiremeyen insanın kendisi de dili de gelişemez.

Eylül 2008, Karataş - Adana
Erdoğan Bakar







Uydurmasyon, argoda ad ve sıfat, (Türkçe “uydurma” sözcüğüne Fransızca “tion” sonekinin Türkçe söyleniş biçimiyle getirilmesi yoluyla oluşturulmuş yakıştırma bir sözcük; söz, haber, olay vb. için) gerçek olmayan, uydurulmuş olan vb. anlamındadır. Ali Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük, 7. Baskı, Ankara, Mayıs 2004, Arkadaş Yayınevi.